Bir Hayat Kurtar Projesi ile Daha Dokunulacak Çok Hayat Var!
Bir Hayat Kurtar Projesi ile Daha Dokunulacak Çok Hayat Var!
27/03/2024 09:33 | Son Güncelleme : 07/10/2024 08:08 | Çaybaşı Haber Ajansı
Dokunun Hayatlara İyilik B/ulaşsın Yarınlara sloganıyla yaklaşık 25 yıl önce Deniz Feneri Derneği'nin hayata geçirdiği "Bir Hayat Kurtar Projesi"nin metin yazarlığı ve koordinatörlüğünü İstanbul Çaybaşılılar Derneği'nde de aktif görev alan üç kitap sahibi şair-yazar kişiliğinin yanında farklı projeler için koşarak farkındalık oluşturma çabasında olan Deniz Feneri Derneği Yardım Hizmetleri Müdürü hemşehrimiz Remzi GÜMÜŞ yapmaktadır.
Bu özel projede dernek rutin yardımlarından farklı olarak hayatlarda kalıcı etkiler bırakacak ve müdahil olunmazsa mevcut sorunun aşılmasında zorlanacak ailelerin onları deşifre etmeden hikayesini oluşturup kurumun web sitesinde https://www.denizfeneri.org.tr/proje/bir-hayat-kurtar_27/ yer verip bağışçılarının imece usulu bahsi geçen ihtiyacı karşılamalarını sağlıyor.
Yıllık yaklaşık 100 özel konu ve hikayenin yer verildiği Hayat Kurtar Projesinde ilimizden 28 hayat yer bulmuş ve bunlardan on beşi de Çaybaşı'mızdan.
Yıllardır yurt genelinde düzenlenen resmi koşu müsabakalarına profesyonel katılım sağlayıp her yarışta projede yer alan bir hikaye için koşan hemşehrimiz ile yaptığımız görüşmede 2024 yılında projede Ordu'dan üç dosyaya kaynak sağlayıp İkizce'den engelli bir ağabeyimize onu dört duvar arasından kurtaracak engelli aracı temin edildiği, geçtiğimiz günlerde İlküvez'de art arda yaşanan yangınlardan sonra evlerden birinin eşyalarının alındığı ve son olarak da proje imkan ve maliyetlerini zorlayarak yaklaşık bir yıldır fındık bahçesine kurduğu çadırda hayatını idame etme çabasında olan sağlık sorunları olan ve yalnız yaşayan ağabeyimize özel yaşam konteynırı sağlandığı bilgisini verdi.
Kendisine ve Deniz Feneri Ailesine çok teşekkür ediyor proje için yazdığı bir hikayesine sizlerle paylaşırken sizleri de hayatlara dokunmaya davet ediyoruz.
Farkımız Farkındalık..!
Voltalar atıyor yalnızlık, ortasında kalabalığın,
Kulakları sağır edercesine hükmü yok duyulmayan feryatların.
G/öz göre göre kör, bakmak yetmiyor,
Can v/eriyor kan ter içinde uyan diye inleyişi bu insanlığın.
Sizde de oluyor mu hiç bazen kendimi için için kendime kızarken buluyorum. Hani bir köşeye çeker de ana-babamız “Hiç yakıştı mı sana… Hiç ummazdım senden… Ama öyle yapma bir daha…” vb iyiliğini istediği evladına nasihat verir gibi iç ısıtan bir tonda.
Ve sonra bazen derin bir ohh çekiyorum, bazen de iki damla g/öz yaşıyla yıkıyorum yüreğimi farkında olmanın farkındalığına şükürle.
İnsanız ya beşer şaşar ondan ufacık sıkıntıları büyütmemiz, bir yanlışa maruz kaldığımızda sitemkar halimiz, unutup her şeyin ve dahi her anın bir sınav, hayatlarımızdaki olaylar ve insanların da bu sınavda sorumlu olduğumuz konular olduğunu.
Bir tokat gibi indiğinde yüzümüze başka hayatlardaki derin acılar, büyük ve uzun sürecek sınavlar o an geliyoruz kendimize kimimiz mahcup, kimimiz pişman. İçinde olduğumuz duygu her ne olursa olsun bir kardeşinin derdini içselleştiriyor, bu bizi şükürle birlikte yardıma sevk ediyorsa ne mutlu ki doğduğumuzda hayat yolu boyunca korumamız için emanet verilen yürek hala bizimle ve yol gösteriyor demektir.
Size de oluyor mu hiç bazen kendime sarılıp sarılıp teşekkür ederken buluyorum kendimi. Hani yatırırken, uyandığında, iş, okul dönüşü anne-babanın evladına sıkı sıkı sevgiyle sarılması gibi. Aferin sana… Hah işte öyle… Sana da bu yakışırdı… vb derken buluyorum. Laf aramızda ve ne olur kimse duymasın diye fısıldayıp kulağıma kocaman bir buse veriyorum tam kırk yıl önce bu zamanlarda s/onsuzluğa uğurladığım babamın yerine büyümesin diye çok çaba harcadığım en insani, en vicdanlı çocuk yanıma.
Hani kimse kimsenin hayatına boşuna girmiyor ya kimi sınav kimi ceza ve kimi de bizi biz yapan hasletleri hatırlatan mükafat…
Ne mutlu farkının farkında olanlara!
h/İÇ/sel k/ALEM-Remzi Gümüş